Kazakistan, 2025 yılına kadar petrokimya ürünlerinin üretimini 2 milyon tona kadar arttırmayı planlıyor. Bu rakam, Kazakistan’ın 2020 yılı petrokimya üretimi ile kıyaslandığında 5,5 kat fazladır. İlgili haber, Kazinform ajansı tarafından Kazakistan Başbakan Yardımcısı Roman Sklyar’ın Kazakistan milletvekillerine yaptığı açıklamaya dayandırılarak geçtiğimiz cumartesi günü yayınlandı.
Roman Sklyar, halihazırda Kazakistan'ın toplamda yaklaşık 870 bin ton kapasiteli petrokimya ürünleri üreten beş petrol rafinerisinin bulunduğunu belirtti. Ayrıca, son 4 yılda (2016-2020) üretilen ürün miktarının 4 kat artarak, 360 bin tona ulaştığını ve bunun yüzde 80'inin ihraç edildiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı, üç fabrikanın daha kurulacağını aktardı. R. Sklyar’a göre, yıllık 500 bin ton polipropilen üretme kapasitesine sahip fabrika, teknik gaz fabrikası ve benzine yönelik oktan arttırıcı katkı maddeleri üreten fabrika kurulacak. Yılda 57 bin ton benzine yönelik oktan arttırıcı katkı maddeleri üretme kapasitesine sahip fabrika inşasının bu yıl tamamlanması bekleniyor.
Habere göre, 2025 yılına kadar iki petrokimya projesinin, yani yıllık 430 bin ton kapasiteli polietilen tereftalat (PET) fabrikasının ve yıllık 130 bin ton kapasiteli metanol üretim tesisinin inşa edilmesi bekleniyor.
Roman Sklyar ayrıca, petrokimya ürünlerine yönelik IHS, McKinsey ve BCG dahil olmak üzere birçok uluslararası şirket tarafından onaylanan istikrarlı küresel talebin olduğunu vurguladı.
Roman Sclyar konuşmasını, ''Analistler, 2030 yılına kadar polipropilen talebinin yılda 100 milyon tona ulaşacağını ve dünyadaki mevcut polipropilen arzı göz önüne alındığında, üretimin yılda 90 milyon tona ulaşacağını tahmin ediyorlar. Dünyada polietilen talebi ortalama yüzde 4 artıyor ve yılda 160 milyon tona ulaşacak. Küresel talebin büyük bir kısmını Çin, Kore ve Japonya gibi Güneydoğu Asya ülkeleri oluşturacak. Yalnızca Çin'de, polipropilen ve polietilen talebi 2037 yılına kadar yıllık 40 milyon tona yükselecek'' diye tamamladı.
Bu yılın mart ayında, Kazakistan'ın Mangistau bölgesinde yeni büyük hidrokarbon sahası keşfedildi. Sahada bulunan petrol, düşük miktarda kükürt içermesi bakımından öne çıkmaktadır. Bu, petrolün işlenmesi ve taşınmasını kolaylaştırmaktadır.
