Enerji devi BP, Pazartesi günü yayınlanan yıllık Enerji Görünümü raporunda, petrole olan talebin geçen yıl zirveye çıkmış olabileceğini söyledi.
Basında çıkan haberlere göre, görünümün mesajı, petrol tüketiminin sadece pandeminin kendisi nedeniyle değil, koronavirüsten çok önce oyunda olan faktörler nedeniyle asla koronavirüs pandemi öncesi seviyelere geri dönmeyeceği yönündedir.
Yeni raporda şirket, enerji talebiyle ilgili üç senaryo ortaya koyuyor ve bunların tümü önümüzdeki 30 yıl içinde petrole olan talebin azalacağını öngörüyor. BP, düşüşün ölçeğinin ve hızının, karayolu ulaşımının artan verimliliği ve elektrifikasyonundan kaynaklanacağını söyledi.
Petrol endüstrisinin bakış açısından en iyimser olanı, talebin pandeminin etkilerinden toparlandığını gören ancak daha sonra 2025 civarında durgunlaşan ve 2030'dan sonra düşmeye başlayan olağan iş senaryosudur.
Hükümetlerin karbon emisyonlarını azaltmak için daha etkili adımlar attığı ve toplumsal davranışta önemli değişimlerin olduğu diğer iki senaryoda, petrole olan talep, pandeminin neden olduğu düşüşten asla tam olarak iyileşmez. Bu, petrol talebinin 2019'da zirveye ulaştığı anlamına gelir.
Bazı hükümetlerin kısıtlamaları bir kez daha sıkılaştırmasına neden olan ikinci bir koronavirüs dalgası, davranış değişikliklerinin kalıcı hale gelme olasılığını da artırıyor. Örneğin BP, evden çalışmanın artmasının seyahat talebini zayıflatarak devam edebileceğini düşünüyor.
Rapora göre, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji fosil yakıtlar pahasına on kattan fazla artacak. Aynı zamanda, araba kullanmak, ısıtmak ve binaları aydınlatmak gibi faaliyetlerde kullanılan elektriğin payı 2050 yılına kadar iki katından fazla olacak ve yaklaşık %45'e çıkacak.
Yeni rapor, BP'nin petrol talebindeki büyümenin 2030'lara kadar devam etmesini beklediği geçen yıla göre büyük bir değişikliğe uğramıştır.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) de Pazartesi günü yaptığı açıklamada, dünya petrol talebinin 2021'de bir ay öncesine göre daha yavaş artmasının beklendiğini söyledi.
Ayrıca, bu yıl talepte önceden tahmin edilenden daha da keskin bir daralma öngörüyor.
