ABD, Rusya gibi dünyanın en büyük ekonomileri, aynı zamanda dünyanın en çok tarımsal üretim yapan ülkelerinden oluşmaktadır. Dünya ticareti üzerindeki payları bilinen bu ülkeler tarım piyasalarında daönemli ölçüde düzenleyici bir rol üstlenmektedirler.
Gıda güvenliği uluslararası ilişkiler alanında en önemli konulardan birsidir. Bu yüzdendir ki, tarımda kendi kendine yeterlilik, devletler için en önemli ekonomi politikalarından birisidir. Türkmenistan'ın da geçtiğimiz günlerde yerel düzeyde üretilebilecek ürünlerin yurt dışından ithalatını azaltmaya yönelik tedbirlerin güçlendirilmesi konusunda ortaya koyduğu politika bunun bir göstergesidir. Türkmenistan'da tarımın geliştirilmesi ve tarımın makineleşmesi ile verimliliğin arttırılması hedeflenmektedir. Çiftçilere yönelik fayda maksimizasyonu için her türlü teknik destek verilmesi, verimi arttırmak için her türlü kaynaktan faydalanılmasının sağlanması, modern çağın gerektirdiği yeniliklerin ve imkanların devreye alınması amaçlanmaktadır.
Tarımda kendi kendine yeterli olmak ve temel ihtiyaç ürünlerinin ithalatına gerek duymayacak şekilde üretim yapabilmek Milli kalkınma için önemlidir. Herhangi bir ürün yurt dışından ithal edildiğinde bu döviz cinsi üzerinden yapılmaktadır. Bu da devletlerin döviz stoklarının azalması anlamına gelmektedir.
Bu duruma sadece buğday ürünü üzerinden örnek verecek olursak, daha iyi anlaşılacaktır. Dünyada buğday en çok üretilen tarımsal üründür. Günümüzde bir ton ekmeklik buğdayın fiyatı Dünya piyasalarında 400 doları geçmiştir. Türkmenistanlı çiftciler, 2022 yılında buğday tarlalarından toplam 1 milyon 400 bin ton buğday hasadı hedefliyorlar ve bu yaklaşık olarak 560 milyon ABD doları tutarında üretim anlamına gelmektedir. Diğer tarımsal ürünler ile beraber düşünüldüğünde ise burada ciddi bir döviz miktarı karşımıza çıkacaktır ve bu aynı zamanda üretilen ürün sayesinde dış ithalatı kısarak, ciddi bir döviz tasarruf etmek anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak, Türkmenistan'ın kısa ve orta vadede izlediği yerel düzeyde üretilebilecek ürünlerin yurt dışından ithalatını azaltma stratejisi hem ülke için hem de yerli üreticiler için olumludur. Türkmenistan toprağın verimliliği ve kalite açısından da diğer ülkelerle rekabet edebilecek bir aktördür. Bu rekabet gücünün korunması gıda güvenliği için de önem arz etmektedir. Özellikle COVİD-19 sürecinde devletlerin maruz kaldıkları ani şoklar göz önüne alındığında, Türkmenistan'ın yerli gıda talebini tamamen karşılaması, ülkede sürdürülen tarım politikasının ne kadar isabetli olduğunun açık bir göstergesidir.
Nurmurat Mommayev,
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktora Adayı, İstanbul, Türkiye