Karbon emisyonlarının azaltılması ve enerji güvenliği ile ilgili alınan tedbirler, devletleri alternatif enerji kaynakları arayışlarına itmiştir. Bazı ülkeler yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımları arttırırken, bazıları da uzun dönemli ikili anlaşmalar ile sorunun üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Geçtiğimiz günlerde AP News‘te çıkan bir rapor, başka bir yöntemin olduğunu da gösterdi.
Vattenfall adlı bir elektrik şirketi, Almanya’da dev termos inşaatine başladı. Berlin’de inşa edilen kulenin 45 metre yüksekliğinde olacağı ve 56 milyon litre su tutabileceği belirtildi. Maliyeti 52 milyon ABD doları olan yeni tesis, Almanya’daki güneş ve rüzgar santrallerinden gelen elektriği kullanarak neredeyse kaynama noktasına getirilen suyu tutmak için tasarlanmıştır.
“Dev bir termos” görevini üstlenen tesis, suyu 13 saate kadar yalıtabilir ve yaz aylarında Berlin'in sıcak su ihtiyacının çoğunu karşılayabilir. Berlin’in kış aylarında sıcak su ihtiyacının ise yaklaşık yüzde 10’unu karşılayabilecek.
Berlin'deki termos kule, gerektiğinde suyu ısıtmak için kullanılan emisyonları azaltma konusunda çifte fayda sağlaması açısından da önemlidir. Yani, daha az enerji harcanması ile enerji bağımlılığına ve neredeyse sıfır emisyon sağlanması ile de çevreye yararlıdır.
Berlin çevresinde kömür, gaz veya atıkla beslenen bölgesel ısıtma sistemleri bir asırdan fazla süredir kullanılıyor olsa da, çoğu önemli miktarda ısı depolamak için tasarlanmamıştır. Dahası bu tesisler fosil yakıt yakarak, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarına da neden olmaktadırlar.
Buna karşılık, Reuter elektrik santralinde tanıtılan yeni tesis, Almanya'daki güneş ve rüzgar santrallerinden gelen elektriği kullanarak neredeyse kaynama noktasına getirilen suyu tutması beklenmektedir. Yenilenebilir enerjinin talebi aştığı dönemlerde tesis, elektrik depolamak yerine ısı depolayarak dev bir pil görevi de görmektedir.
Uzmanlara göre, bu tesisin başarılı olması durumunda gelecekte binaların yalıtımında termos teknolojisinden yararlanılarak, yeni yalıtım sistemlerinin geliştirilmesi olasıdır.
Nurmurat Mommayev,
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktora Adayı, İstanbul, Türkiye